Haber: Ece Güneş
Kapladığı 245 bin metrakarelik alan 2019 yılında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından balıkçıların üye olduğu Yeni Liman Su Ürünleri Kooperatif ile Yeşil Antalya Su Ürünleri Kooperatifi’ne 10 yıllığına kiralanan Türkiye’nin en büyük balıkçı barınağı Antalya Balıkçı Barınağı’na bozuk bir yoldan giriyoruz. Kıyıda 50 kadar hurda tekne ölümü bekler gibi can çekişiyor, akıbetleri belirsiz. Restoran kapatılmış. Barınağa gelen giden azalmış, eski canlılığı yok. İskelede ağlarını temizleyen balıkçıları, özel tekne sahiplerini bulup soruyoruz, “Kayyumdan sonra barınağın durumu nasıl?” Ne yazık ki hem bugün hem gelecek için kötümser cevaplar alıyoruz.
BALIKÇILARA YÜKLENEN EK ÜCRETLER
Balıkçılar öncelikle kayyum tarafından kendilerinden talep edilen yeni ücretlerden dolayı mutsuz. Bu ücretler yasal olmasına rağmen daha önceki kooperatif yönetimi tarafından alınmayan ücretler. Örneğin, balıkçılar teknelerini karaya çektiğinde önceden ödeme yapmıyorlardı, şimdi yapıyorlar. Kooperatif üyesi balıkçılar, “Üyesi yani bir anlamda ortağı ve sahibi olduğum kooperatifle müşteri gibi sözleşme yapıyoruz” diye şikâyet ediyor. Kayyum yönetimi kooperatifin üyesi balıkçılara cep telefonlarından mesaj atarak geçmiş ödemeleri yapmayanların barınaktan atılacağı ‘uyarısı’nda bulunuyor. Daha önce bu durumların ‘idare edildiği’ söyleniyor. Vinç hizmetlerini daha önce ücretsiz alan balıkçı tekneleri, kayyumdan sonra bu hizmeti de ücretli almaya başlıyor. Vinç hizmetinden oluşacak zararların da yeni vinç hizmeti ihalesini alan firma ile yapılan sözleşme gereğince sigorta kapsamında olmadığı öne sürülüyor. Firmanın tecrübesiz vinç operatörü çalıştırdığı ve birkaç kez tehlikenin eşiğinden dönüldüğü aktarılan bilgiler arasında.
KAYYUMUN ÇELİŞKİLERİ
Balıkçı barınağında hem balıkçılarla hem de özel tekne sahipleriyle konuştuğumuzda dile getirdikleri konular kayyum yönetiminin bazı konulardaki çelişkilerine işaret ediyor. Kayyum atanmadan önce yolsuzluk iddiasıyla balıkçı barınağına düzenlenen operasyonda gözaltına alınan çekek hizmeti veren şahsın, kayyumdan sonra tekrar ihale ile çekek hizmet işini alabilmesi, çekek yerine daha önce özel teknelerin çekilmesine izin verilmezken kayyumdan sonra izin verilmesi gibi.
AKAMETE UĞRAYAN PROJELER, İYİLEŞTİRMEYEN ALTYAPI VE İMTİYAZLI TEKNELER İDDİASI
Büyük balık çiftlikleri ve büyük teknelerle yüzlerce kilo balık avı yapan ya da ithalatçı şirketlerle balık satışında rekabet edemeyen artizan kıyı balıkçıları, mazot, ağ onarımı maliyetlerinin yükseldiğini, balığı da satamayınca, kıyı balıkçılığının ‘eskimeye yüz tutmuş meslekler’ kategorisinde hak etmediği yerini alacağını söylüyorlar. Balıkçılar kayyumdan önce soğuk hava dolapları aldıklarını, Konyaaltı Belediyesi ile balık satış mağazası açmak üzere anlaştıklarını ancak kooperatif yönetimine kayyum geldikten sonra bu projeler konusunda herhangi bir adım atılmadığını söylüyorlar.
BATAN TEKNELER, KARADA BEKLEYEN HURDALAR
Barınağın yolunun olmadığını, su sayaçlarının bozuk, tuvaletlerinin de bakımsız olmasını kayyum gibi devleti arkasına alan bir yönetime yakıştıramadıklarını belirtiyorlar. Barınak marketinde eskiden nakit para ile alışveriş yapılabilirken, şimdi kredi kartı olmayanın alışveriş yapılamamasının da barınaktaki günlük akışta yaşanan bir başka sıkıntı olduğunu söylüyorlar. Barınakta teknesi olanlar kayyum yönetiminin sabah sekiz buçuk akşam beş mesai zihniyeti ile çalıştığını savunarak, barınakta tekne sahiplerinin ve balıkçılarının yeterince hizmet alamadığını, hafta sonları barınakta sadece bir güvenlik görevlisinin kaldığını, teknelere yön veren palamarın dahi bulunmadığından şikayetçi. Kayyumdan sonra barınakta 3 teknenin battığı da kayıtlara geçiyor. Karada bulunan hurda halindeki 50 tekne ile ilgili işlem yapılması için verilen dilekçeler ise cevapsız kalmış. Şikayetler bu kadarla kalmıyor. Fırtınalı günlerde nüfuzlu özel tekne sahiplerinin teknelerinin karaya çekilirken, kimilerininkinin ortada bırakıldığı da iddialar arasında.
RESTORAN KAPANINCA BARINAĞIN BARINAĞIN CANLILIĞI GİTTİ
Balıkçılar barınaktaki restoran olarak hizmet veren ‘Balıkçı Lokali’nin de kayyum geldikten anlayamadıkları ve kendilerine de açıklanmayan bir sebeple kapanmasından dolayı üzgün. Balıkçılar “Restoran açıkken insanlar buraya gelip gidiyordu, balık satışı oluyordu, canlılık, sosyalleşme oluyordu, lokalde insanlar çalışıyor, evlerine ekmek götürüyorlardı, şimdi bunların hiçbiri kalmadı” diyorlar.
KAYYUM İLE İLETİŞİM KESİLMİŞ
Peki, taleplerinizi, önerilerinizi, şikayetlerinizi, eleştirilerinizi, kayyum yönetimiyle konuşabiliyor musunuz?” diye sorduğumuzda aldığımız cevap, ‘muhatap alınmıyoruz’ oluyor. Balıkçılar üyesi oldukları kooperatifte söz haklarını yitirmiş görünüyorlar. Kayyum yönetimiyle 5 ayın sonunda geçtiğimiz hafta sonu yaptıkları toplantının da verimsiz geçtiğini söylüyorlar. Bizimle de konuşurken kimliklerini açıklamaya çekindiklerini “yarın teknemi suya indiremem, başka bir gün karaya çekemem, yarın bir işim düşer, kayyum onları eleştirdim diye bana zorluk çıkartır, kimliğimi yazmayın” sözleriyle ortaya koyuyorlar.
Diğer taraftan yolsuzlukla suçlanan kooperatif yönetimi yerine gelen kayyumun denetlenip denetlenmediğine dair bir bilgi edinemiyoruz Kayyum atanan kooperatifin denetçi üyeleri, kooperatiften istifa ederken, kayyum denetçilerin istifalarını kabul ettiğine dair bir yanıt vermiyor. Diğer taraftan Yeşil Antalya Su Ürünleri Kooperatifi’ninse kayyum atanan Yeni Liman Su Ürünleri Kooperatifi’ni denetleme yetkisi yok. Kayyum da yönettiği balıkçı üyelerine mali tablo, gelir gider ve kararlar konusunda bir açıklamada bulunmuyor.
Bildiğimiz şu ki, kayyumdan önce balıkçı barınağının Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından belirlenen hizmet ücret tarifeleri düşük olduğu için, barınağın giderlerini karşılamada makbuz karşılığı özel tekne sahiplerinden bağış alınması ve bu bağışların da sayesinde kayyum yönetimine kooperatifin yaklaşık 4 buçuk milyon TL bir variyetle bırakıldığı. Diğer taraftan kooperatife kayyum atanmasından sonra alınan kararla özel tekne sahiplerinden bağış alınmasına son veriliyor, hizmet ücret tarifeleri artıyor, balıkçılardan yukarıda sözünü ettiğimiz ek ücretler alınıyor. Ancak gelir gideri ne kadar karşılıyor, son mali durum nedir bilinmiyor.
BARINAKTA İKİ BAŞLILIK SORUNU
Balıkçı Barınağı’nda iki kooperatif var. Birisi kayyum atanan Yeni Liman Su Ürünleri Kooperatifi diğeri Yeşil Antalya Su Ürünleri Kooperatifi. Yeşil Antalya Su Ürünleri Kooperatifi’nde 400 üyeden balıkçı üye sayısı yaklaşık 20 civarında, gerisi özel tekne sahibi iken, Yeni Liman Su Ürünleri Kooperatifi’nin yaklaşık 80 balıkçı üye olarak kayıtlı.
Balıkçı barınağında bugün yaşanan idari sorunların başında barınağın iki kooperatif idaresinde bulunması yatıyor. 2021’de hazırlanan müfettiş raporunda 15 idari tanzim maddesi yayınlanarak pilot kooperatif olan Yeni Liman Su Ürünleri Kooperatifi’ne bu idari maddeleri yerine getirip genel kurul, yönetim kurulu kararı ile İl Tarım Müdürlüğü’ne teslim etmesi bildiriliyor. 2023 yılının Temmuz ayında Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan kooperatifin barınak kira sözleşmesinin feshi yazısı tebliği ediliyor. Fesih gerekçelerinden biri Yeşil Antalya Su Ürünleri Kooperatifi’nin özel tekne sahibi üyelerini üyelikten çıkartmaması ve barınakta iki kooperatifin farklı iskeleleri işletip gelir ve giderlerini ortaklaştırıp muhasebeleştirememesi. Yeni Liman Su Ürünleri Kooperatifi, kira sözleşmesi feshine Bölge Adliye Mahkemesi’nde itiraz ediyor ve mahkeme 22 Ekim’de yürütmenin durdurulması kararını vererek, Yeni Liman Su Ürünleri Kooperatifi’nin Antalya Balıkçı Barınağı’nda kalmasını mümkün kılıyor.
BİRLEŞEMEYE BİRLEŞEMEYE Mİ KAYBEDİLİYOR?
“İki kooperatif birleşerek sorun çözülemez mi?” sorusunun cevabını aradığımızda öğrendiğimiz daha önceki yıllarda zaten balıkçı üyesi 20 dolaylarında olan Yeşil Antalya Su Ürünleri Kooperatifi’nden bir grup balıkçının daha fazla balıkçı üyesi olan Yeni Liman Su Ürünleri Kooperatifi’ne geçtiği, Yeşil Antalya Su Ürünleri Kooperatifi’nin 7 balıkçı üye koşulunu sağlayamaması halinde kendini feshetmesi gerektiği ancak bünyesinden diğer üyelerin istifasının başta üyelerin borçları olması gibi nedenlerle genel kurul tarafından kabul edilmediğini öğreniyoruz
İki kooperatifin birleşmesinin bir diğer yolu ise, çıkarılacak bir yönetmelikle iki kooperatifin gelir giderlerinin muhasebeleştirilebileceği ortak bir banka hesabının oluşması için yasal zeminin hazırlanması. Kamu yönetimi bunu da yapmaya nedense yanaşmıyor ya da erteliyor.
ÖZEL TEKNE BARINAĞINA DÖNÜŞEN BALIKÇI BARINAĞI
Yasaya göre balıkçı barınaklarında, balıkçı teknelerinden yer kalması halinde iskelelerde özel teknelere yer verilebiliyor. Bugün gelinen noktada balıkçı barınaklarının balıkçılardan çok özel teknelerin barındığı bir alana dönüşmesi iki nedenden dolayı. Birincisi, marinaya tekne bağlamanın balıkçı barınağına tekne bağlama ücretinin elektrik ve su ücreti hariç ortalama 10 katına mal olması sonucu özel teknelerin balıkçı barınağına yönelmesi. İkincisiyse ekosistemini korunamadığı için günden güne küçülen kıyı balıkçılığı ve sayısı azalan balıkçı tekneleri. Antalya’daki Balıkçı Barınağı’nda balıkçı teknesi ruhsatı olmakla beraber gerçekten faal olarak kıyı balıkçılığı yapan tekne sayısının 50’yi geçtiğini söylemek çok zor. Balıkçılara sorduğunuz zaman isimleriyle bir çırpıda sayıveriyorlar. 600 tekne kapasiteye kadar zorlanan barınakta geri kalan tekneler aslında özel tekne.
Maddi olanakları ancak barınakta kalma ücretini ödemeye yeten mütevazi tekne sahipleri de 2029 yılında kooperatifin kira sözleşmesi bittiğinde alanın ihaleye çıkartılıp marinaya dönüştürülmesi halinde marina tekne bağlama ücretini ödeyemeyecekleri için deniz sevdalarından vazgeçecek gibi görünüyor.
MARİNA’YA VE BALIK ÇİFTLİKLERİNE DÖNÜŞEN BALIKÇI BARINAKLARI
Son yıllarda sözleşmesi biten ya da kira sözleşmesi feshedilen pek çok balıkçı barınağı ya marinaya ya da balık çiftliklerine dönüştürüldü. Kocaeli Darıca, İskenderun Mıntıka Mevki, Mersin Çallıbel, Bodrum Torba balıkçı barınakları marinaya dönüşürken, Didim Taşburun’daki balıkçı barınağı balık çiftliğine dönüştü. Çünkü her ne kadar balıkçı barınaklarının kiralanması ve işletilmesinde öncelik kooperatiflere verilse de 1380 sayılı Su Ürünleri Kanunu’nda yapılan değişikle balık üretim çiftlikleri de kooperatiflerle eşit şekilde balıkçı barınaklarını kiralama ve işletme hakkına sahip oldu. Bu kıyı balıkçıları tarafından büyük endüstriyel balık çiftliklerinin lehine bir düzenleme olması bakımından eleştiriliyor.
Kayyum yönetimine haberimizle ilgili aşağıdaki şu soruları yönelttik, cevapları aldığımızda yayınlayacağız
• Kooperatife üye olan balıkçılar ödedikleri aidat karşılığı barınaktan hangi hizmetleri alıyorlar?
• Balıkçılardan hem kara hem deniz kirası mı alınıyor?
• Balıkçılar için uygulanan tarifelerde siz yönetime geldikten sonra ne kadar değişiklik oldu?
• Kayyum atandıktan sonra kooperatifin bağış almadığını biliyoruz. Dolayısıyla gelir gider dengesinde biraz sorun yaşadığınızı tahmin ediyorum. Tarifelerle barınağı döndürebiliyor musunuz?
• Kooperatif denetçileri sizi denetliyor mu, sizi kim denetliyor?