Ebru Çelik
CHP'nin cumhurbaşkanı adayı İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun ve çalışma arkadaşlarının 19 Mart'ta gözaltına alınmasına karşı eylemler sürüyor.
İstanbul Tabip Odası üyesi hekimler, diş hekimleri, eczacılar ve sağlık çalışanları İstanbul Tabip Odası Cağaloğlu binasında buluşarak beyaz önlükleriyle yürüyen hekimler "Susma haykır iradene sahip çık. Darbeye geçit vermeyeceğiz. Hekimlerin gücünü göstereceğiz. Üniversiteler bizimdir bizim kalacak. Sarayın hekimi olmayacağız" sloganları ve alkış eşliğiyle Saraçhane'de bulunan İBB binasına yürüyerek basın açıklaması gerçekleştirdi.
ÖZGÜRLÜKTEN TASARRUF OLMAZ
Açıklamada konuşan hekimlerden TTB Genel Başkanı Alpay Azap, "Burada çocuklarımızın, geleceğine sahip çıkmak için toplanmış Türkiye'nin güzel insanları, sağlık çalışanı arkadaşlarımız, İstanbul Tek Odası'nın öncülüğünde bir yürüyüşle buraya kadar geldik. Bizler şunu çok iyi biliyoruz: Bu ülkenin hekimleri olarak sağlıktan asla tasarruf olmaz! Ama şunu da iyi biliyoruz ki, demokrasiden de, özgürlükten de tasarruf olmaz! Çünkü, demokrasi olmadan, özgürlük olmadan sağlık da olmaz, gelecek de olmaz, insan da olmaz! O yüzden bu ülkenin hekimleri olarak biz halkımızın sağlığı için demokrasiye ve özgürlüklere de sahip çıkmak zorundayız. Bu amaçla buradayız" dedi.
Azap konuşmasına şöyle devam etti:
"Bizler hekimler olarak her zaman halkın sağlığını savunmak için, topluma karşı sorumluluğumuzu yerine getirmek için çalıştık. Bugün de bu amaçla buradayız. Kendimize güveniyoruz, halkımıza güveniyoruz, ülkemize güveniyoruz. Bu ülkenin güzel insanlarına güveniyoruz. Hekimlere güveniyoruz. Buradan, buradan yöneticilere sesleniyoruz. Halk olarak sesleniyoruz. Hekimler olarak sesleniyoruz. Sağlıkçılar olarak sesleniyoruz. Bu yanlıştan bir an önce dönün. Bu ülke bunu hak etmiyor. Bu ülkenin birikimi bunu hak etmiyor. Bu ülkenin insanı bunu hak etmiyor. Biz onurlu bir yaşam istiyoruz. Özgürce yaşayabileceğimiz, özgürce çalışabileceğimiz bir ortamda, insanlarımızın sağlığı için çalışmak istiyoruz. Bizler yüzyıllık bağımsızlıkçı, halkını seven hekimleriz. Bu bu ülkenin hekimleri var. Bu ülkenin Türk Tabipleri Birliği var. Ne olursa olsun başaracağız."
KORKMUYORUZ
Konuşma yapan hekimlerden Prof. Dr. Osman Küçükosmanoğlu, "Demokrasiye ve halkın iradesine sahip çıkacağız" diyerek açıklamasına şöyle devam etti,
"Darbeye geçit yok diyoruz. Neden darbe diyoruz biz buna? Çünkü çok açık, siyasi rakiplerini ve her türlü toplumsal muhalefeti yargı eliyle yok etmeye, susturmaya çalışan, daha doğrusu susturan bir iktidar söz konusu. Sadece bugün 19 Mart'ta da başlamadı. Ancak 19 Mart'ta zirvesine ulaştı. Artık çok rahatlıkla bu darbeyi tüm halk gördü ve sokaklara çıktı. Biliyorsunuz Gezi'den hiçbir gerekçesi olmayan, daha önce iki defa beraat ettiği dosyadan içi boş dosyalarla müebbet hapse mahkum edilmiş arkadaşlarımız hala içeride. Dün burada demokratik hakkını arayan genç arkadaşlarımızdan yüzden fazla arkadaşımız İstanbul'da, tüm Türkiye'de yüzlerce genç, dün akşam yapılan eylemlerden dolayı bu sabah ev baskınlarıyla gözaltına alındı. Bu darbe değilse nedir? Bu bir darbedir. Ancak biz bu darbeye geçit vermeyeceğiz. Nasıl geçit vermeyeceğiz? Bugün burada olduğumuz gibi. Evet susmuyoruz, korkmuyoruz, hiçbir yere gitmiyoruz ve tabii ki çok kudretli bir durumumuz. Korkmuyoruz."
BİBER GAZININ, HUKUKSUZ ÜST ARAMANIN HESABI SORULACAK
TTB Ankara Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Aliye Mine Coşkun ise "Biliyorsunuz bugün diploma meselesi gençlerimizin umudunu çok kırdı. Dün bir pankart vardı. Pankartta şöyle söylüyordu: 'Vizeleri de boş ver. Diploma da garanti değil' diye. İnsanların, gençlerin umutları çok kırılıyor. Zaten zaten yurt dışından insanlar, yurt dışından arıyorlar umutlarını, gençlerimiz ve tamamen bu şekilde anayasal haklarını savunmak için meydanlardalar. Valilik kararına rağmen meydanlardalar. Fakat ne oldu? Ankara'da orantısız güç uygulandı. Şiddet uygulandı. Gençlerimize, üniversitelilere, ODTÜ'lülere ve diğer üniversitelere orantısız güç uygulandı. Kendi branşım için söylüyorum. Ben göz doktoruyum. Bu kullanılan biber gazları denilen kimyasal ajanlar, kimyasal ajandır bunlar ve geçici körlükleri, kalıcı körlükleri, uzun vadeli etkileri bunlar. Bu göz katlarına gitmektedir. Bunun dışında alerjik reaksiyonlar, solunum depresyonlarıyla insanlar geçmişte ölmüştür. Bu arada yine gözaltı geniş çıkış muayenelerinde ciddi hukuki ihlaller yapılmaktadır. Söylüyoruz, tekrar tekrar söylüyoruz. Hukukun, hukuktan ayrılmamamız gerekir ve idarecilere söylüyoruz: Bütün bunların uygulayan verenler de, emir verenlere de söylüyoruz. Bütün bunların hesabı sorulacaktır. Birleşe birleşe kazanacağız" ifadelerini kullandı
ÜLKE İSLAMCI FAŞİST ŞERİATA DİRENİYOR
Son konuşmayı ise TTB Eski Onur Kurulu Üyesi Dr. Ali Çerkezoğlu yaptı. Çerkezoğlu, "Hekimler olarak bir şeyin altını çizmek istiyoruz. Hekimlik, bilim ve akılla yapılabilecek bir meslektir. Ülkemizde gelinen durum bilimsel aklın askıya alındığı bir durumdur. Aklımızla alay edildiği bir durumdur. Böyle bir ülkede, böyle bir sistemde hekimlik yapılamaz. Bizler bu ülkede her gün milyonlarca poliklinik, yüz binlerce ameliyat, gece nöbetleri, gündüz nöbetleri, yoğun bakımlarda, acillerde, laboratuvarlarda bu halka hizmet veren hekimler olarak hiçbir kez daha seslenmek istiyoruz. Biz hekimler ve sağlık çalışanları olarak bütün halkı olarak gelişmelerini takip ediyoruz. Dün Özgür Özel Başkan'ın da söylediği gibi; ne zaman nerede olmamız gerekiyorsa orada olacağız. Saraçhane'de olacağız, Kadıköy'de olacağız, Kızılay'da olacağız, Taksim'de olacağız. 3 gündür bu ülke İslamcı faşist şeriatçı darbeye direniyor! Türkiye direniyor! Yaşasın örgütlü mücadelemiz" dedi.