Antalya Aile Hekimleri, iş bırakma kararı aldı. Antalya Aile Hekimleri Derneği Başkanı Dr. Dilek Şahin, 14 Mart Tıp Bayramı’nda tüm Türkiye genelinde yapılacak iş bırakma eylemiyle ilgili açıklamalarda bulundu. Dr. Şahin, Tıp Bayramı’nın 14 Mart 1919'da Hikmet Boran ve arkadaşlarının işgalci güçlere karşı direnişi ile kutlanmaya başlandığını hatırlatarak, bu yılki Tıp Bayramı'nın sağlık çalışanlarının önemli sorunlarına dikkat çekmek amacıyla iş bırakma eylemiyle yapılacağını belirtti.
‘BÖYLE BİR NOKTAYA GELMEMİZ ÜZÜCÜ’
Sağlıkta yaşanan sorunların giderek büyüdüğünü ve bu noktaya gelmelerinin oldukça üzücü olduğunu vurgulayan Dr. Şahin, 1 Kasım 2024'te yürürlüğe giren Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği ile birlikte Aile Hekimliği sistemindeki sorunların daha da derinleştiğini ifade etti. Yönetmelikle birlikte, aile hekimlerinin var olan sıkıntılarının çözüme kavuşturulması bir kenara, sistemin tamamen çalışılamaz hale geldiğini dile getiren Şahin, “Bu yönetmelik, 85 milyon vatandaşın kaliteli sağlık hizmeti almasını engelleyen, 29 bin aile hekiminin meslek onurunu ayaklar altına alan, çözüm bir yana sorunları daha da derinleştiren bir düzenleme haline gelmiştir” dedi.
AİLE HEKİMLİĞİ SİSTEMİ ÇÖKME NOKTASINDA
Aile Hekimliği sistemindeki temel sorunları sıralarken, sağlıkta şiddet, özlük haklarının yetersizliği, aile sağlığı çalışanı (ASÇ) eksikliği, aile sağlığı merkezlerinin (ASM) fiziki şartlarının kötü olması gibi sorunlara dikkat çeken Dr. Şahin, “Fahiş kira artışları ve bazı aile sağlığı merkezlerinin yıkım kararı alınmış binalarda hizmet vermek zorunda kalması ciddi sıkıntılara yol açıyor. Aile sağlığı merkezlerinin fiziki koşullarının yetersizliği, hekimlerin ve sağlık çalışanlarının iş verimliliğini olumsuz yönde etkiliyor. Sağlık çalışanlarının çalışma ortamlarının iyileştirilmesi acil bir ihtiyaçtır” dedi.
‘YÖNETMELİK, HEKİMLERİN MESLEK ONURUNU ZEDELİYOR’
Yeni yönetmelikle getirilen reçete kotası uygulamasına da dikkat çeken Dr. Şahin şu ifadelere yer verdi; “Yönetmelikle birlikte aile hekimlerinin antibiyotik, mide ilacı ve ağrı kesici yazmalarının sınırlandırılmasının, hem hekimlerin mesleki özerkliğine darbe vurdu hem de hastaların doğru tedaviye ulaşması engellendi. Aile hekimlerinin reçetelerine kota getirilmesi, hekimlerin vatandaşların ihtiyaç duyduğu tedaviyi yazmalarını engelliyor. Bu durum, sadece hekimlerin çalışma şartlarını kötüleştirmekle kalmıyor, aynı zamanda hastaların doğru tedaviye erişimini de zorlaştırıyor.” Dr. Şahin, yeni yönetmelikte 6 ay boyunca aile hekimine başvurmayan hastalardan ceza kesilmesinin de yanlış bir uygulama olduğunu belirtti. Bu düzenlemenin, hem aile hekimlerine gereksiz bir iş yükü getireceğini hem de vatandaşlara büyük bir zaman kaybı yaşatacağını ifade etti. Dr. Şahin, “Dünyada bu tür düzenlemelerin ortalaması 1 ila 3 yıl arasındadır. Ancak Türkiye'de 6 ay gibi kısa bir süre belirlenmesi, hem sağlık hizmetine erişimi zorlaştırır hem de sağlık sistemini daha da karmaşık hale getirir” dedi. Dr. Şahin, ayrıca yeni yönetmelikteki hasta memnuniyeti maddesini de eleştirdi. Bu maddenin, ‘santral memurları’ tarafından denetlenen ve hekimlerin meslek onuruna ciddi bir darbe vuran bir uygulama olduğunu belirtti. Şahin, “Hasta memnuniyeti denetimlerinin bilimsel bir temele dayanmadan, sadece istatistiki verilere dayanarak yapılması, hekimlerin mesleki onurunu zedeler. Hekimler, yalnızca hasta memnuniyetine odaklanarak değil, doğru tedavi yöntemlerini uygulayarak sağlık hizmeti sunmalıdır” dedi.
‘14 MART’TA İŞ BIRAKIYORUZ!’
14 Mart Tıp Bayramı'nda yapılacak iş bırakma eylemiyle, özlük haklarının iyileştirilmesi, Aile Hekimliği sisteminin güçlendirilmesi ve bu yönetmeliğin iptali için seslerini duyuracaklarını söyleyen Dr. Şahin, “Bu yönetmelik, hekimlerin ve sağlık çalışanlarının meslek onurlarını hiçe saymaktadır. Bizler Türk hekimleri olarak, 14 Mart’ta iş bırakacağız. Sağlıklı, mutlu ve kaliteli hizmet verebileceğimiz bir gelecekte, bir araya gelmeyi ve haklarımızı savunmayı umut ediyoruz” dedi. Türk hekimlerinin ve sağlık çalışanlarının, ülke genelinde daha iyi bir sağlık hizmeti sunabilmek için adil ve insanca çalışma koşullarına sahip olmaları gerektiğini vurgulayan Dr. Şahin, “Bu mücadele sadece biz hekimlerin değil, tüm vatandaşların sağlıklı bir yaşam sürmesi için verdiğimiz bir mücadeledir. Hep birlikte daha iyi bir sağlık sistemi için sesimizi duyurmamız gerekiyor” dedi.
