Son günlerde yaşanan başörtüsü tartışmalarıyla ilgili sosyal medya hesabından sert ifadeler kullanan Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, özellikle bazı siyasi partiler ile öğretmen sendikalarının ortaya attığı iddiaları eleştirdi.
Yaşanan tartışmaların tarafgir bir zemine oturduğunu belirten Arıklı, “Herkes tuttuğu safa göre fikirler ileri sürüyor ve karşı tarafı saçma sapan iddialarla suçluyor” dedi.
Bazı siyasi parti ve sendikaların ileri sürdüğü görüşleri eleştiren Arıklı, bu iddiaları şu sözlerle hedef aldı:
“Bu arkadaşların iddialarının en önemli kısmı şöyle; ‘Kız çocuğu daha 14 yaşında. Dini tercihini yapacak çağda değil. Aile baskısı ile başını örtüyor. Bu kız ne zamanki 18 yaşına gelir, o zaman tercihini yapar ve başını örter…’”
Arıklı, ayrıca Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 9. Maddesini hatırlatarak;
“Herkes din ve vicdan özgürlüğüne sahiptir; bu hak dinini veya inancını değiştirme özgürlüğünü de içerir.” dedi.
Bu maddenin çocukları da kapsadığını vurgulayan Arıklı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) içtihatlarında, çocuğun yaşı ve olgunluğu ölçüsünde dini tercih hakkının tanındığını belirtti.
Arıklı, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne (BMÇHS) atıf yapan Arıklı, 14. maddeye dikkat çekti:
“Taraf devletler, çocuğun düşünce, vicdan ve din özgürlüğü hakkına saygı göstereceklerdir.”
Arıklı ayrıca, sözleşmenin aileye de çocuğu yönlendirme hakkı tanıdığını ifade etti.
Arıklı, Avrupa ülkelerinden örnekler de vererek;
Almanya: 14 yaşına gelen çocuklar “Religionsmündigkeit” (dinsel rüşt) yaşıyla birlikte dini tercihini ailesinden bağımsız olarak belirleyebiliyor.
İsviçre: 14 yaşından itibaren çocuğun görüşü dikkate alınıyor, 16 yaşında ise din seçme özgürlüğü tanınıyor.
İngiltere: “Gillick competence” ilkesi çerçevesinde çocuğun olgunluğu dikkate alınıyor. 14 yaşından itibaren dini semboller ve ibadet gibi uygulamalarda çocuğun kendi kararı öne çıkıyor.
Fransa: Laik modelin en sert uygulandığı ülkelerden biri olan Fransa’da dini semboller devlet okullarında yasak. Ancak 16 yaşından itibaren resmi kurumlara “dine bağlı olmadığını” beyan etme hakkı tanınıyor.
Son olarak tartışmaların ideolojik bir zemine kaydığını belirten Arıklı;
“Şimdi bu bilgilerden sonra hâlâ daha ‘çocukların dinsel tercihi olamaz’ iddiası saçmadır. Yukarıdaki bilgilerin, ideoloji kuyusuna düşmüş insanlara bir şey ifade etmeyeceğini, onların beyinlerinde küfür ve hakaretten başka bir şeye yer olmadığını gayet iyi biliyoruz.” dedi.
0
Mutlu
2
Alkış
0
Üzgün
1
Şaşırmış
Arıklı: Herkes tuttuğu safa göre fikirler ileri sürüyor