STK, SİYASİ PARTİ, İŞ DÜNYASI TEMSİLCİLERİ KATILDI

Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Kocaeli İl Başkanlığı tarafından Körfez Tütünçiftlik Kültür Merkezi'nde iftar verildi. DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan'ın katılımıyla gerçekleşen iftara parti üyelerinin yanı sıra sivil toplum kuruluşu, siyasi parti ve iş dünyası temsilcileri başta olmak üzere pek çok isim katıldı. Semazenlerin de yer aldığı programda birlikte oruçlar açıldı. İftar sonrası konuşmalar yapıldı. İlk olarak DEVA Partisi İl Başkanı Yunus Katı ardından da Genel Başkan Ali Babacan konuşmalarını yaptı.

HAYALLERİMİZİ BİRLİKTE GERÇEKLEŞTİREBİLİRİZ

DEVA Partisi Kocaeli İl Başkanı Yunus Katı konuşmasında şunları söyledi: "Farklı düşüncelerimiz ve yaşamlarımız olabilir ama özlemlerimiz var. Bu özlemler bizleri bir araya getiriyor. Nevruz'u da yaşıyoruz, tıpkı Ramazan gibi Nevruz da insanları bir araya getiren bir değerdir. Bizim çağrımız Mevlana tarafından söylenen 'Ne olursan olsan yine gel' sözüdür. Bu sofrada kardeşlik var, özgürlük var. Hayallerimizi birlikte gerçekleştirebiliriz. Bizim kalbimiz herkese açık. Ülkemizin her ferdini gönlümüz kucaklamaya açık. Rabbim birliğimizi beraberliğimizi daim eylesin”

YAŞADIKLARIMIZ SEBEBİYLE BEDELLER ÖDEDİK

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan'ın konuşmasında “Ramazan böyle büyük sofralarla güzel. Can nasıl bize emanetse devlet yönetimi de yönetenlere emanettir. Bu demokrasilerde ve dinimizde böyledir fakat makamı gören bunu unutuyor. Türkiye'de siyaset maalesef zenginleşme aracı olarak görülüyor. Son günlerde yaşadıklarımız hukuk devletinin hedef alınması. Milli Güvenlik Kurulu'nda seçilmişlere parmak sallayanlar vardı, biz onlara da karşıydık. Biz demokrasiye parmak sallayanların yanında değil demokrasinin yanındayız. Biz hukukun yanındayız. Son 3-4 gündür yaşadıklarımız sebebiyle çok büyük bedeller ödedik ve sanıyorum bundan sonra da ödeyeceğiz.

DAHA SIKINTILI BİR İKLİME SÜRÜKLENEBİLİR

Gençler iktidar değişimine karşı umudu kırıldığı için bugün sokakta. Allah korusun ülkemiz daha sıkıntılı iklime sürüklenebilir. Ekonomik maliyeti de var son yaşanan olayların. Merkez Bankası faiz arttırmak zorunda kaldı. O faizi kim ödüyor, bu ülke insanı ödüyor. Peki, kim alıyor o faizi? Bu ülkedeki yüksek faizi gören yabancılar. Bu mu ülke yönetmek? 'Kalkınma' deyince bunların aklına bina geliyor, inşaat geliyor. Bu ülkenin tüm sorunları çözülür. Yeter ki niyet olsun, yeter ki istensin. Milyarlarca dolarlık kaynak var ama insanlara güven vermeyince olmaz.

HERKES YARALI AMA UMUDUMUZU KAYBETMEYECEĞİZ

Bu ülke kötü yönetiliyor ve ondan dolayı bu hale geldik. Eskiler 'Nerede o eski ramazanlar' diyor. Evet, nerede o bereketli sofralar? Bugün bir kişi, komşusunu iftara çağırsa o ay bütçesi sarsılıyor. Yedi yılda 8 kat fiyat artışı var, bir ramazan alışverişinde. Bu ülkede esnaf da, öğrenci de, işçi de, memur da geçinemiyor. Bu bir kişinin taleplere, olanlara kulaklarını kapaması ve matematik bilimine kafa tutması nedeniyle bunu yaşıyoruz. Biz bu durumdan dolayı buradayız. Herkes yaralı ama umudumuzu kaybetmeyeceğiz. Ülkeyi adaletle yöneteceğiz. Ehil ve dürüst kadrolarla ülkeyi yöneteceğiz. Şeffaf olacağız ve hesap vermeye hazır olacağız” dedi.