Kocaelili çevreciler Halkın İklim Kanunu’nu istiyor

Kocaeli İklim, Çevre ve Ekoloji Örgütleri, TBMM Genel Kurulunda görüşülecek iklim kanun teklifini protesto ederek ‘Halkın İklim Kanunu’ konulu basın açıklaması düzenledi.

Kocaeli İklim, Çevre ve Ekoloji Örgütleri TBMM Genel Kurulunda görüşülecek iklim kanun teklifini protesto etti. İzmit Sabrı Yalım Parkı’nda toplanan çevreciler ‘halkın iklim kanunu’ konulu basın açıklaması düzenledi. Basın açıklamasına STK temsilcileri ve çevreciler katıldı. Basın açıklamasını grup adına Kocaeli Sürdürülebilir Çevre ve Canlı Hayatı Koruma Derneği (KOŞUÇEV) genel sekreteri Sinem Siklon okudu. Sinem Siklon açıklamasında "Ülkemizde iklim politikaları maalesef doğayı ve toplumu değil, “ticareti” korumak üzerine inşa edilmektedir. Ticari kaygılarla yürütülen her yasal değişiklik, şirketlerin dereleri kurutmasına, tarım arazilerini yok etmesine, kıyıların işgaline, bölgelerin ormansızlaştırılmasına, soluduğumuz havanın, suyumuzun, topraklarımızın kirletilmesine neden oldu." ifadelerini kullandı.

Sinem Siklon, ‘İklim Kanun Teklifi’ne karşı olarak halkın iklim kanunu adını verdikleri on maddelik taleplerini şu şekilde sıraladı;

1- Ticaret kanunu değil doğa ve toplum için iklim kanunu olmalıdır. Öncelik sermayenin değil, doğanın ve toplumun ortak geleceği olmalı, doğanın canlı yaşamı mutlak koruma altına alınmalıdır!

2- Kömürden ve fosil yakıtlardan çıkış için net bir plan ortaya koymalıdır, iklim krizine yol açan kömür ve diğer fosil yakıtlar, enerji denkleminden aşamalı ve planlı bir şekilde çıkarılmalıdır.

3- Emekçiler ve tüm dar gelirli toplum kesimleri için adil bir geçiş planlaması fosil yakıtsız bir ekonomiye dönüşümün bedeli emekçi halkın sırtına yüklenmemeli, toplumun tüm kesimlerinin insan onuruna yakışır bir geleceğe sahip olması garanti altına alınmalıdır.

4- İklim adaleti perspektifiyle tasarlanmalıdır. Eşitsizliği besleyen kapitalist ekonomi-politik rejimin neden olduğu iklim krizine bağlı hak kayıpları adalet düzlemi içerisinde giderilmelidir.

5- Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamalıdır iklim krizi risklerine eşit maruz kalınmadığı hesaba katılmalı, toplumsal cinsiyet eşitliği yaklaşımı benimsenmelidir. 6- halk sağlığını güvence altına almalıdır. Tüm doğa, canlılar ve toplum için sağlıklı yaşam hakkını güvence altına alacak düzenlemeler yapılmalıdır.

7- Üst ölçekli ekosistem planlaması yapmalıdır. Ekosistemler plansız ve kâr odaklı madencilik, enerji, sanayi, endüstriyel tarım ve hayvancılık projeleri ve yapılaşma baskısından kurtarılmalı; ormanlar, tarım alanları, sulak alanlar ve su kaynakları ile denizler ve kıyılar rant ve talana karşı mutlak koruma altına alınmalıdır.

8- İklim değişikliğine uyum politikaları geliştirmelidir. İklim afetlerine dirençli kentler ve kırsal yerleşimler yaratılmalı, afet eylem planları, gıda ve su politikaları iklim krizi gerçekliği dikkate alınarak hazırlanmalıdır.

9- Halkın katılımını sağlamalı ve hesap verebilir olmalıdır. İklim kanunun halkın nezdinde meşruluğunun sağlanabilmesi için tüm politika yapım süreçleri katılımcılığa ve hesap verebilirliğe açık olmalıdır.

10- İklim suçlarına karşı denetim ve yaptırım içermelidir. Kamu idaresinin yanı sıra kamu yararına çalışan meslek örgütlerinin de katılımıyla şeffaf ve hesap verebilir bir denetim mekanizması oluşturulmalıdır.