Ekrem İmamoğlu'nun Beylikdüzü mağdurları! Yolsuzluğun temelleri orada attı

ahaber.com.tr Haber Merkezi

Giriş: 12.04.2025 07:25

ABONE OL

Ekrem İmamoğlu’nun Beylikdüzü mağdurları! Yolsuzluğun temelleri orada attı

Eski İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve birçok isim belediyeye düzenlenen yolsuzluk soruşturması kapsamında tutuklanarak cezaevine gönderildi. İmamoğlu, yolsuzluk ve rüşvet çarkının temellerini Beylikdüzü döneminde atarken, usulsüzlük, iftira, baskı ve tehditle arkasında onlarca mağdurla hafızalara kazınan acı hikayeler bıraktı.

Eski İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 2009'da başladığı siyasi hayatına Beylikdüzü İlçe Başkanlığı, Belediye Başkanlığı ve İBB Başkanlığı ile devam etti. Ancak her aşamada akıl sınırlarını zorlayan usulsüzlüklere ve yolsuzluklara imza attı. Kendisine yönelik hiçbir eleştiriye tahammül göstermedi. Siyasi hayatında hep 'mağdur' edebiyatı yaptı. Ancak geride, amcası başta olmak üzere birçok sır ölüm ve mağduriyet bıraktı. Ölenlerin yakınları ise bu yaşananların hesabının mahşere kaldığına vurgu yaptılar.

Hikmet Kışla (AHABER)Hikmet Kışla (AHABER)

HİKMET KIŞLA'NIN TAPUSUNA ÇÖKTÜLER
Sabah'ın haberine göre Beylikdüzü Yakuplu'da 1993'te Gülseren Yapı Konut Kooperatifi kuran hak sahipleri, belediyeden ruhsat alarak 23 dönüm arsa üzerine 16 apartman inşa etti. Tapu almak için müracaat eden hak sahipleri, arazinin tapusunun imar düzenlemesi ile Beylikdüzü Belediyesi üzerine kaydedildiğini öğrendi. İmamoğlu ile görüşen kooperatif yetkilileri bir sonuç alamadı. Hak sahiplerinden Hikmet Kışla, İmamoğlu'ndan "Sizin burada hakkınız yok" cevabını alınca bunalıma girdi. Kışla, "Suçlu İmamoğlu" yazılı not bırakarak intihar etti.

Yaşar Uçar ve eşi Arzu Uçar (AHABER)Yaşar Uçar ve eşi Arzu Uçar (AHABER)

YAŞAR UÇAR İFTİRA VE BASKIYLA CANINA KIYDI
Ekrem İmamoğlu'nun Beylikdüzü Belediye Başkanlığı döneminde, 'Zimmetine para geçirmek' suçlamasıyla karşı karşıya kalan belediye veznedarı Yaşar Uçar, mobbing ve baskılara dayanamayarak 29 Ocak 2019'da intihar etti. Eşinin yaşadığı psikolojik baskıyı anlatan Arzu Uçar, "160 bin lira için eşimin ölümüne neden olanlar bunun hesabını verecek. İçim soğusun istiyorum. Bilirkişi raporlarında da tespit edildiği üzere bilgisayarlara uzaktan erişim var. Eşim zaman zaman bilgisayarlarda donma ve ekranda kararmalar olduğunu söylüyordu. Dolayısıyla bu, bilirkişi raporunda da söylediği gibi Yaşar Uçar'ı suçlu duruma getirmiyor" dedi.

EŞİ: BELADAN KURTULDUK
Eşinin kullandığı bilgisayara uzaktan bağlantı kurulabildiğini ve bilgisayarın hard diskinin elektrik verilerek tahrip edildiğini kaydeden Arzu Uçar, "Belirli kurumlarda hard diskin kurtarılabileceği söyleniyor fakat bilgisayar belediyeye teslim ediliyor ve belediye daha çok kullanılamaz hale getiriyor. Kesinlikle delil karartma var. Yüzlerce bilgisayarın olduğu bir yerde nasıl bir olaya karışan bilgisayarın hard diski zarar görüyor. Daha ne gibi makbuzlar iptal edildi de neler kapatılmaya çalışıldı? Neden olay savcılığa yansıdığı halde eşime böyle bir mobbing uygulandı. '13 yılla, 15 yılla yargılanırsın', 'Maaşına bloke konulur', 'Emekliliğin yanar' denilerek suçlamaları kabul etmesi istendi. 'Bunu kabul et yoksa emekliliğin yanacak' dediler. Çünkü dosyayı savcılıktan geri almak istiyorlardı; itiraf etti kabul etti, kapandı diyerek. Çünkü dosya kapanmazsa bilgisayarlar alındığı zaman altından başka şeyler de çıkacaktır. Eşime inanılmaz bir baskı yapıldı" diye konuştu.

Arzu Uçar, konuşmasının devamında şunları söyledi: "Ben zamanında Ekrem İmamoğlu'na inanmış bir kişiydim. Bu yanlıştan döndüm. Ben Türkiye adına seviniyorum. Türkiye büyük bir beladan kurtuluyor bence. Beni çok yargılayan olacaktır ama ileride anlayacaklar. Ben bu süreçte anladım. Ben böyle bir şey yaşadım diye anlamadım. Ben bu süreçte gördüğüm bilgi ve belgelere dayanarak bunları söylüyorum."