İzmir’de yaşayan 26 yaşındaki Özge Çeltik, eğitim hayatında pek çok engelle karşılaşmasına rağmen, yetenekleriyle ve azmiyle bu engelleri aşmayı başardı. Manisa Güzel Sanatlar Lisesi'nden birincilikle mezun olan Çeltik, üniversiteye giriş sürecinde özel gereksinimli bireylere yönelik uygun sınav koşulları oluşturulmadığı için hukuki mücadele verdi. Açtığı dava sonucunda, ilgili üniversitenin özel gereksinimli öğrenciler için yönergesini değiştirmesini sağladı.

Yeteneğini geliştirmekten asla vazgeçmeyen Çeltik, Celal Bayar Üniversitesi Müzik Bölümü'ne yetenek sınavıyla girdi ve dört yılda başarıyla mezun oldu. Eğitimini tamamladıktan sonra İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne başvuran Çeltik, Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi'nde (AASSM) müzisyen olarak görevine başladı. Belediye bünyesindeki çeşitli etkinliklerde solist olarak sahneye çıkan Çeltik, aynı zamanda İzmir Adliyesi Türk Sanat Müziği Korosu ve Bi Dünya Müzik Kadınlar Korosu'nda da görev alıyor.

"Sadece annelerimiz değil herkes bize destek olsun"

Şarkı söylemenin kendisini mutlu ettiğini ifade eden Özge Çeltik, içinde bulunduğu durumu şu sözlerle dile getirdi: "Benim arkadaşlarım okul bulamıyor, arkadaş bulamıyor, iş bulamıyor. Bizi olduğumuz gibi kabul edin. Annem bana hep inandı, hep destek oldu ama sadece annelerimiz değil herkes bize destek olsun. O zaman hepimiz başarabiliriz"

"Her türlü farklılığa saygı duymalıyız"

Özge Çeltik’in en büyük destekçilerinden biri annesi Suna Ağı. Aynı zamanda avukat olan Ağı, otizmli bireylerin eğitime erişim haklarının anayasal bir hak olduğunu hatırlatarak, “Biz ve onlar diye bir kategoriye ayırma dilinden herkesin vazgeçmesi gerekiyor. Farklılıkları birlikte yaşamadan öğrenmemiz mümkün değil. Birlikte ve her türlü farklılığımıza saygı duyarak yaşadığımız bir Türkiye olmayı ümit ediyoruz” dedi.

"İş arkadaşlarıyla uyumlu çalışıyor"

Ağı, şöyle devam etti: “Mezun olduğunda iş başvuruları yaptık ve ihtiyaç üzerine müzisyen olarak AASSM’de işe başladı. Özge burada çok mutlu. İş arkadaşları her şeyin bilincinde. Özge iş başı yaptığında hem iş arkadaşları ile tanışmak hem de Özge’yi onlara anlatmak için ben de işe gittim ama onlar zaten otizmin ne olduğunu ve nasıl iletişim kuracaklarını gayet iyi biliyorlardı. Şimdiye dek de hiçbir sorun olmadı ve Özge kendi başına mesaisine devam ediyor. Burada iş arkadaşlarıyla uyumlu bir şekilde çalışıyor” 

"Eğitim ve istihdam hakkından eşit olarak yararlanmalılar"

Kedi Otizm Derneği’nde de görev alan ve Türkiye'de otizmli bireylerin eğitim ve istihdam konularında ciddi sorunlarla karşılaştığını belirten Ağı, “Hem avukat olmam hem de kişiliğim nedeniyle Özge ile bir noktaya gelebildik ancak derdimiz bütün çocukların eğitim hakkına ulaşabilmesi. Otizmli çocukların eğitim almaları için üstün yetenek ya da üstün başarı göstermesi gerekmiyor. Eğitim almak, hepsinin anayasal hakkı. Toplumda yaşayan eşit bireyler olarak eğitim ve istihdam hakkından da eşit olarak yararlanmalılar. Derdimiz, çabamız bu” ifadelerine yer verdi.

"Eğitim hakkından mahrum kalıyorlar"

Ağı, otizmli bireylerin topluma kazandırılması için destek verilmesi gerektiğini belirterek, “Bir sosyal devlette sosyal hakların zaten hayatın içinde yer alıyor olması, ailelerin okul için kavga etmemeleri gerekir. Ancak maalesef 2025 yılında okula istenmediği için imza toplatılıp okuldan atılan otizmli çocuklar var. Yasada olmasına rağmen destek eğitim sınıfı ve yardımcı öğretmen gibi hakları uygulamayan yöneticiler nedeniyle eğitim hakkından mahrum kalan çocuklar bulunuyor. En büyük problemlerden biri de istihdam. Biz şanslıydık ama iş anlamında maalesef toplumda yer bulamıyorlar. Bu çocukların imkân verildiğinde gerçekten disiplinli ve özveriyle çalışacak kişiler olduklarını keşke herkes görse. Umuyorum hem toplumda hem de iş hayatında hak ettikleri saygıyı görürler” diye konuştu.