Her ne kadar medya kanallarından düzenli olarak dolandırıcılık uyarıları yapılsa da, insanlar bu tuzaklardan kaçınmakta zorlanıyor. Uzmanlar, dolandırıcıların sürekli farklı yöntemler denediğine ve yeni alanlara yöneldiğine dikkat çekiyor.
Sazan sarmalı dolandırıcılığı, çoğunlukla internet ve sosyal medya üzerinden yapılan sahte araç satış ilanları ile gerçekleştirilen bir yöntem olarak öne çıkıyor. Yıllarca biriktirdikleri parayı hedef alan dolandırıcılar, bu yöntemi gayrimenkul alanında da uygulamaya başladı. Gayrimenkul Uzmanı Özkan Aydemir, insanların bu süreçte dikkatli olmaları gerektiğini vurguladı. “Vatandaşlar emlak sitelerinde mülklerini satışa çıkardıklarında, örneğin 8 milyon lira fiyat belirleyebiliyorlar. Bu kişileri arayan dolandırıcılar, son fiyatı öğrenerek ilanı kaldırmalarını istiyor. Dolandırıcının, daireyi görmeden durumu bildiğini söyleyerek ilanı iptal ettirmesi ve fotoğrafları özelden talep etmesi söz konusu. Dolandırıcılar, elde ettikleri bu fotoğrafları hızlı bir şekilde ya ilanlarda kullanıyor ya da başka bir emlakçıya, bu dairenin kendilerine ait olduğunu ve çok acele olduğu için 8 milyonluk mülkü 5 milyona satacaklarını bildiriyor. Emlak uzmanı, piyasa koşullarında emlakçıların %40 düşüşle fiyat belirlediğini görünce, alıcılara güzel bir dairenin olduğunu söyleyip fotoğraflarını gönderiyor” şeklinde ifade etti.
“Tapu işlemlerinde mülk sahibinin kimseyi tanımadığı bir durum ortaya çıkıyor”
Dolandırıcıların insanları telefonla kandırarak hızla hırsızlık yapma amacında olduğunu belirten Aydemir, “Kelepir olarak gördüğü bir mülkü almak isteyen kişi, dolandırıcılara nüfus bilgilerini ve kimliğini gönderiyor; dolandırıldığını ise ancak tapuda anlayabiliyor. Çünkü dolandırıcı, aldığı kimlik bilgilerini gerçek mal sahibine veriyor. Mülk sahibi, tapu işlemlerine başladığında dolandırıcıya gelen tüm mesajları iletiyor; dolandırıcı da fiyatı düşük olan alıcıya bilgileri aktarıyor. Bu işlemler dakikalar içinde o kadar hızlı gerçekleşiyor ki, satıcı, alıcı ve emlakçının hiçbiri içinde dönen dolandırıcılığı fark edemiyor. Harç ödemeleri bittikten sonra, dolandırıcı, mülk sahibinden aldığı hesap bilgilerini alıcıya iletiyor. Dolandırıcı, parayı iki hesaba birden talep ediyor. Tapuda durum ortaya çıktığında, mülk sahibi “Bana bu kadar para geldi” derken, alıcı iki farklı hesaba para gönderdiğini belirtiyor. Tapuda gerçekler açığa çıktığında dolandırıcıyı aramak da mümkün olmuyor” ifadelerini kullandı.
Aydemir, alıcı, satıcı ve sektör uzmanlarının hiçbir işleme başlamadan evleri görmeleri gerektiğini belirtti. “Çünkü ‘kelepir bulduğum için acele etmemeliyim’ düşüncesi, insanları maddi kayıplara götürebilir. Sazan sarmalı dolandırıcılık, tapu aşamasına gelene dek anlaşılmayabilir. Son günlerde sadece Bursa değil, İstanbul, Elazığ, Erzurum ve Balıkesir gibi birçok şehirde bu tür dolandırıcılık vakalarının arttığına dair bilgiler var. Gayrimenkul alımında acele edilmemeli; süreç, güvenilir emlak işletmeleri ile normlarına uygun şekilde yürütülmelidir. Ön ödeme talepleri üzerine düşünmeden hareket edilmemesi gerektiğinin altını çizdi.” şeklinde konuştu.