Pek çok insan ekonomik savaşın geldiği durumla ilgili kafası karışık. ABD Başkanı Donald Trump'ın gümrük tarifesi açıklamalarının ucu uzaya hatta Ay'a kadar dokunuyor. Trump'ın geçen hafta açıkladığı ve çarşamba günü geçici olarak durdurulan kapsamlı gümrük tarifeleri, Çin'den Antarktika açıklarındaki ıssız adalara kadar dünyanın dört bir yanını etkiledi. Durum "bir deli kırk akıllı" sözünü hatırlatıyor. Gerçekten gümrük tarife savaşı sonunda kazananın olmadığı bir yarışa sürüklüyor. Yapay zeka veri merkezleri ve süper bilgisayarlar insanlığın yarattığı çözümlere yanıt verecekken ticari savaş uğruna aklımızı ve veri merkezlerini kiraya veriyoruz! Şu aralar tüm yapay zeka veri merkezleri, yapay zeka süper bilgisayarları Trump'ın gümrük tarifesinin sonuçlarını hesaplıyor. Tarifeleri bir süreliğine dondurma kararı hesap için bilgisayarlara zaman kazandırmayı planlıyor bile olabilir. Komplo teorisyenleri için daha güzel zaman olamaz.
TARİFE SAVAŞLARI UZAYA SIÇRADI
Politiko haber sitesinden Sam Skove yazısında dünya dışına taşınan tarife savaşını şöyle anlatıyor: Sanayiler bu tarifelerin dünya ekonomisinin ne kadarını kapsayacağını değerlendirirken, başka bir soru da ortaya çıkıyor: Bu tarifeler ne kadar "dünya dışına" uzanacak?
Giderek büyüyen uzay sanayisinin de kendine özgü tarife endişeleri var; ancak bunların çoğu, diğer yüksek teknoloji sektörlerine kıyasla oldukça hafif kalabilir. Yıllar, hatta on yıllar süren zaman çizelgeleriyle çalışan bu sektörde aylık dalgalanmalar, tüketici ürünlerinde olduğu kadar etkili olmuyor. Örneğin ABD'nin Mars'tan kaya örnekleri getirme hedefi 2040'lara uzanıyor. Ayrıca, tarifelerin bir gün Ay'ı nasıl etkileyebileceğine dair daha uzak bir soru da var. Trump'ın Beyaz Saray Bahçesi'nde sunduğu grafiklerde Ay yer almamıştı; ancak gelecekte madencilik ve üretim merkezi haline gelebilir. Şimdilik, uzay şirketleri küresel bir ticaret savaşının etkisini değerlendirirken, kendilerinin büyük ölçüde bu durumdan muaf olduklarını hatta bazı durumlarda fayda sağlayabileceklerini görüyor.
Bunun nedenlerinden bazıları oldukça "dünyevi." Örneğin, birçok uzay şirketi halihazırda ekipmanlarının çoğunu ABD'den temin ediyor ya da kendi bünyelerinde üretiyor. Bu ya devletle yapılan sözleşmelerin gereği olarak ya da dikey entegrasyon sayesinde maliyetleri düşürmek amacıyla yapılıyor.
Örneğin, Intuitive Machines şirketinin Ay'a iniş araçlarının maliyetinin yaklaşık yüzde 90'ı ABD'li üreticilerden temin edilen parçalardan oluşuyor, diyor şirketin teknoloji sorumlusu Tim Crain. Bu şirket, NASA ile yapılan bir sözleşme kapsamında Ay'a ticari keşif desteği sağlamak amacıyla gezgin araçlar (rover) üretiyor. Kesinlikle denilebilir ve hatta bu deyim bu tür durumları anlatmak için neredeyse biyografik bir örnek gibi duruyor.
UÇAK ÜRETİMİNİN MALİYETİ
Yıllar içinde dünyaya yayılan yapay zeka devlerinin önünü açacak adımlar beklerken geleneksel ekonomiler bile hızla etkilendi. Örneğin sadece uçak sanayisinde binlerce Avrupa ve Asyalı tedarikçi var. Tüm bunlar arasında kendine yön bulmaya uzun vadeli kontratların nasıl etkileneceğini tasarlamak için hukukçular fazla mesai yaptı. Önümüzdeki dönemde hukukçular ve yapay zeka veri merkezleri uzun süre kırılanları toplamakla uğraşacakları kesin.
DURUN HEMEN, İNECEK VAR!
Kararın hızla alınması, ama etkilerinin uzun vadeye yayılması. Bütün Amerikan ekonomisi üstünde büyük baskı yaratıyor. Şu anda dev veri merkezleri bile sonuçlarını hesaplamaktan aciz.
Tüm dünyayı kapsayan etkiler: Çin'den Avrupa'ya, uzay sanayisinden teknolojiye kadar her alanı etkileyen zincirleme reaksiyona sebep oluyor.
Belirsizlik ortamı yaratması: Şirketler, devletler ve yatırımcılar nasıl pozisyon alacaklarını kestiremedi. Altın, kripto, hisseler derken komplo teorileri havada uçuştu. Uzmanlar, danışmanlar, ekonomistler çözüm üretmeye çalışırken Trump sadece bir tweet atarak yeni bir yön belirleyebildi. Ancak kendi yarattığı sorunu geçici olarak çözmüş görünmesi ileride çıkacak şoklar için korkutuyor.
Düzenlemeler hâlâ etkisini sürdürüyor: Tarifelerin bazıları kaldırılmış olsa da yeni ticaret blokları, tedarik zinciri stratejileri ve şirketlerin uzun vadeli planları hâlâ bu alınan kararların etkisini taşıyor.
KÜTÜPHANELERE ERİŞİMDE TEKNOLOJİ ENGELLERİ AŞMAYA DESTEK OLUYOR
Türkiye'nin kültürel mirasıyla teknolojiyi buluşturan Türk Telekom, 81 ilde bin 200'e yakın kütüphanenin dijital dönüşümünü tamamladığını açıkladı. Kütüphanelere erişimi kolaylaştıran uygulama sayesinde engeller ortadan kalkıyor.
Dijtalleşme projeleri pek çok konuda engelleri ortadan kaldırıyor. Sosyal projeleri teknoloji desteğiyle hayata geçiren Türk Telekom, yeni çalışmalarının geldiği aşamayla ilgili açıklamalar yaptı. Görme engelli bireyler için Telefon Kütüphanesi uygulamasıyla 50 kategoride 4 binden fazla erişilebilir sesli içerik sunduğunu belirtti. Deprem bölgesinde sınavlara hazırlanan öğrenciler için hayata geçirilen "100. Yıl Kütüphaneleri"ni modern dijital çözümleriyle destekleyen Türk Telekom, 6 ilde 12 kütüphanede afet sonrası eğitim süreçlerine katkı sunarak gençlerin geleceğe hazırlanmasına yardımcı oluyor.
Türkiye'nin dijital dönüşümüne liderlik eden Türk Telekom, teknolojiyi iyilik ve faydaya dönüştürmeye yönelik çalışmalarını sürdürüyor. Teknoloji bilgi birikimini hayatın her alanına taşıyan Türk Telekom, Türkiye'nin kültürel mirasının dijitalleştirilmesine katkı sunuyor. Türk Telekom, Türkiye'nin 81 ilinde bin 200'e yakın kütüphanenin dijital dönüşümünü tamamlarken, başta teknoloji ve kültür sanatı harmanladığı Atatürk Kültür Merkezi olmak üzere ören yerleri, kültür merkezleri ve kütüphanelerde sağladığı WiFi hizmeti ile ziyaretçilere yüksek hızda erişim imkânı sunuyor.
DİJİTAL EĞİTİMLE GELECEĞE HAZIRLIK
Türk Telekom ve iştiraki Sebit ile Kızılay'ın iş birliğinde ilk adımı Hatay'da atılan ve ardından Kahramanmaraş, Adıyaman, Osmaniye, Malatya ve Gaziantep'te kurulan 100. Yıl Kütüphaneleri'nden yaklaşık 70 bin öğrenci yararlanırken yıl sonuna kadar kütüphane sayısının 20'ye ulaşması hedefleniyor. Deprem bölgesinde LGS ve YKS'ye hazırlanan öğrenciler için geleneksel kütüphane anlayışını modern dijital çözümlerle destekleyen Türk Telekom, sınıflara fiber altyapı ve teknoloji desteğinin yanında, eğitim alanında öncü çalışmalar gerçekleştiren iştiraki Sebit'in ürünlerini sunuyor. Bölgede sınavlara hazırlanan öğrenciler, Sebit'in dijital ve basılı eğitim çözümleri ile konu tekrarı yapabiliyor ve ilgili konulara yönelik testler çözebiliyorlar. Bugüne kadar kütüphanede sınavlara hazırlanan öğrenciler büyük başarı elde ederek tıp, hukuk ve diş hekimliği gibi bölümlere yerleşti.
TEKNOLOJİYLE ENGELLER KALKIYOR
Türk Telekom, kütüphanelerdeki dijital dönüşüm projelerinin yanı sıra, görme engelliler için hayata geçirdiği Telefon Kütüphanesi uygulamasıyla engelleri kaldırarak bilgiye erişimi kolaylaştırıyor. 2011 yılında Boğaziçi Üniversitesi Görme Engelliler Teknoloji ve Eğitim Laboratuvarı (GETEM) iş birliğiyle geliştirilen ve Türkiye'nin ilk telefonda sesli kitap hizmeti olan telefon kütüphanesi uygulaması 50'den fazla kategoride 4 binden fazla esere, güncel haberlere ve betimlemeli tablolara sesli şekilde erişim imkânı sağlıyor. Telefon Kütüphanesi'nin içinde yer alan 'Para Tanıma' ve 'İlaç Barkodu Tanıma' özellikleri ise görme engellilerin hayatını kolaylaştırıyor. Türk Telekom tarafından gönüllülerin kitap seslendirmesini kolaylaştırmak üzere geliştirilen Kitaplara Ses uygulaması ile de görme engellilerin daha fazla sesli kitaba ulaşmaları sağlanıyor.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.