HARİKULÂDE BİR BEŞİK OLACAK DÜNYA

Bir ay boyunca bayramı bekledik ama bayramı da bayram gibi yaşayamadık. Dünyada olanlar, ülkemizde olanlar, kendi içimizde olanlar... Derken büyüdü büyüdü ve dört yanımızı kapladı. Bu çok uzun zamandır böyle. Ama artık hiçbir şeyin önlemini alamıyor, önüne geçemiyoruz. İnsanlık insanlıktan çıkmış, herkes bir oyunun peşinden gider olmuş, oynadığı oyuna inanır olmuş durumda. Kimse kimseyi kabul etmiyor, görmüyor, kendinden olmayanı yanına bile yaklaştırmıyor.

“ Harikulâde bir beşik olacak dünya, siyah, beyaz, sarı bütün çocukları sallayan mavi atlas döşeli bir beşik “ Paylaştığım Nazım Hikmet’ in “ Doğum “ şiirinden bir bölüm.

“ Bütün çocukları sallayan mavi atlas döşeli bir beşik “ Dünya bu kadar temiz mi sizce? Bütün çocukları bağrına basabilecek, hepsini sarabilecek kadar geniş mi? O güzel beşikte ancak bazı çocuklar sallanabiliyor. Bazılarıysa mavi atlas döşeli bir beşikten haberi olmadan gidiyor dünyadan. Kimi yaşamı tanıyamadan, kimi daha gözünü açamadan, kimi nerede olduğunu bilmeden yaşamı bitiyor. Neden? Birileri öyle istiyor diye. Birilerinin canı bugün de kötülük yapmayı istedi diye. Yarın da aynı şeyi isteyecekler öbür gün de... Bayramlar bayram gibi yaşanmayacak ve mavi atlas döşeli beşiklerde sadece kiminin çocuğu sallanabilecek. İnsanın kendine kötülüğü, dünyaya kötülüğü bitmeden bu zulümler bitmeyecek. Kendine zarar, dünyaya ziyan...

İnsan değişebilen, dönüşebilen bir varlık. Yaradılışı böyle. Dünyada da ülkemizde de insan değişirse o mavi atlas döşeli beşikte bütün çocuklar sallanabilir. Bütün çocukların, bütün insanlığın buna hakkı var. Yaşamaya, yaşadım diyebilmeye hakkımız var. İnsan değişirse dünya, dünyamız harikulâde bir beşik olacak. Ve orada dünyanın tüm çocuklarını göreceğiz.