Almanya Federal İstatistik Ofisi (Destatis), 2024’ün dördüncü çeyreğine ilişkin nihai büyüme verilerini açıkladı. Buna göre, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH), yılın son çeyreğinde yüzde 0,2 oranında daraldı.
2023’ün aynı dönemine göre ekonomide yüzde 0,4’lük bir küçülme kaydedildi. Yılın tamamında ise GSYH yüzde 0,2 gerileyerek Almanya ekonomisinin üst üste ikinci yıl küçüldüğünü gösterdi. 2023’te de yüzde 0,3’lük bir daralma yaşanmıştı. Son olarak 2002-2003 döneminde Almanya art arda iki yıl resesyona girmişti.
İhracattaki sert düşüş büyümeyi frenledi
Ekonomik daralmanın başlıca nedenlerinden biri ihracatta yaşanan keskin düşüş oldu. 2024’ün son çeyreğinde ihracat yüzde 2,2 oranında gerileyerek Mart 2020’den bu yana en büyük düşüşünü kaydetti. Buna karşılık ithalat yüzde 0,5 arttı. Dış ticaret dengesi, büyümeyi 1,2 puan aşağı çekerek ekonomiye olumsuz yansıdı.
Özel tüketim harcamaları yüzde 0,1, kamu tüketimi ise yüzde 0,4 oranında artış gösterdi. Ancak bu yükseliş, genel ekonomik tabloyu pozitife çevirmeye yetmedi.
Sanayi yatırımlarındaki düşüş sürüyor
Alman sanayisi, özellikle makine, cihaz ve taşıt yatırımlarındaki azalma nedeniyle zor bir süreçten geçiyor. 2024’ün son çeyreğinde ekipman yatırımları yüzde 0,3 gerileyerek üst üste beşinci çeyrekte de düşüş kaydetti. Sanayi üretiminde yaşanan azalma, yatırımların gelecekte de sınırlı kalabileceğine işaret ediyor.
2025 için resesyon endişesi büyüyor
Ekonomistler, Almanya’nın 2025 yılında da ekonomik daralma yaşayabileceğini öngörüyor. Almanya Sanayi Federasyonu (BDI), 2025’te GSYH’nin yüzde 0,1 oranında küçüleceğini tahmin ederken, Almanya Sanayi ve Ticaret Odası (DIHK) ise daralmanın yüzde 0,5 seviyesinde olacağını öngörüyor. Eğer bu tahminler gerçekleşirse, Almanya ekonomisi tarihindeki en uzun gerileme dönemlerinden birine girebilir.
Bundesbank: "Ekonomi durgunluk içinde sıkıştı"
Almanya Merkez Bankası (Bundesbank), yayınladığı son raporda ekonomiye dair karamsar bir tablo çizdi. Raporda, "Alman ekonomisi durgunluk içinde sıkışıp kalmaya devam ediyor" ifadelerine yer verildi. Uzmanlar, Çin ile artan rekabet, küresel ticaretteki yavaşlama ve yapısal reform eksikliklerinin büyümeyi baskıladığını belirtiyor.
