Yerel seçimlerin ardından 1. parti gelmesine rağmen CHP'de sular bir türlü durulmuyor.

23 Martta tek adayla (Ekrem İmamoğlu) temayül yoklaması yapacak olan CHP'de Mansur Yavaş etkisi her geçen gün kendisini gösterirken, İmamoğlu'nun yargıyla olan gerginliği kendisine Cumhurbaşkanlığı yolunu kapatacak gibi duruyor.

Şimdi soru şu; Mansur Yavaş'ın vakarlı ve başarılı duruşu, İmamoğlu'nun tek adam olma isteğini yenebilecek mi?

Yoksa İmamoğlu'nun hırsı ve azmi bütün engelleri aşacak mı? 

Bütün bu sorular gündemde ki yerini korurken, CHP ise fokur fokur kaynamaya devam ediyor.

Bu arada genel başkan Özgür Özel'in liderlik vasıfları CHP'de ve tabanda yeterli etkiyi göstermemiş olması İmamoğlu ve Yavaş arasındaki yarışı fazlasıyla tetikliyor.

CHP tarihine baktığımız da MHP kökenli bir belediye başkanının CHP'nin cumhurbaşkanı adayı olması partililerin içine sindireceği bir olgu olmadığı gibi hem partinin yetkili organlarınca hem de partililer tarafından kabul göreceği kanaatinde değilim.

Ekrem İmamoğlu'nun hırçınlığı ve CHP geleneklerine daha uygun olması kendisinin CHP içinde daha çok kabul görmesine neden oluyor.

Onun en büyük handikapı ise halen partinin içinde eli ve etkisi bulunan Kemal Kılıçdaroğlu'nun varlığı ve kendisine yapıldığına inandığı ihanet hissi derinliğini koruyor.

İstanbul seçimlerinde İmamoğlu'na tam destek veren HDP son konjünktrel gelişmelerden sonra İmaoğlu'nun adaylığına nasıl bakacak?

Olası bir Erdoğan-İmamoğlu adaylığında kime oy verecek? 

Bunlar ileri ki aylarda sorulması gereken soruların en başında gelecek.

Erdoğan, İmaoğlu'nu acemi ve çaylak gördüğünü her halinden belli ederken Yavaş'ın parti içinde küstürülmesi halinde yanına çekebilmenin hesaplarını da yapabilir.

Bunu geçmişte bazı isimlere yaptı ve şimdi o isimler en büyük Erdoğancı oldular.

Memleketin sorunları bunlar mı derseniz; Elinizde ki malzeme ne ise onu yazmaya ve yorumlamaya çalışıyoruz.

Vatandaşın gündeminin bunlar olmadığını herkes gibi bizlerde biliyor, siyasete kalite. heyecan gelmesini diliyoruz ve bekliyoruz.