'Çocuklarda morluk ve kanama uyarı sinyali olabilir'

DHA

ANKARA, (DHA) - 17 Nisan Dünya Hemofili Günü'ne özel açıklamalarda bulunan Hematoloji Uzmanı Dr. Sevinç Yılmaz, “Hemofili erken fark edilirse çocuklar sağlıklı ve özgür bir yaşam sürebilir. Bu hastalıkla başa çıkmanın anahtarı farkındalık ve düzenli takiptir" dedi.

Güven Hastanesi Hematoloji Bölümü'nden Uzm. Dr. Sevinç Yılmaz, hemofili hakkında bilgi verdi. Dr. Sevinç Yılmaz, hemofilinin genetik geçişli, yani doğuştan gelen bir kan hastalığı olduğunu ve hayat boyu takip gerektirdiğini söyledi. Dr. Yılmaz, hastalığın zamanında fark edilip uygun şekilde tedavi edildiğinde çocukların sağlıklı ve aktif bir hayat sürebileceğini belirtti.

"MORARMA, UZUN SÜREN KANAMA VARSA DİKKAT"

Hemofilinin özellikle çocukluk çağında belirti verdiğini ifade eden Dr. Yılmaz, şunları söyledi:

“Nedensiz morluklar, burun kanamaları, küçük çarpmalarla oluşan şişlikler ve uzun süren kanamalar, genellikle ailelerin ilk fark ettiği belirtiler oluyor. Ayrıca, diz veya dirsek gibi eklem bölgelerinde sık sık ağrı ve şişlik yaşayan çocuklar da mutlaka hemofili açısından değerlendirilmelidir."

'ÇEŞİTLİ TİPLERİ VAR'

Hemofilinin çeşitli tipleri olduğunu en önemlilerinin ise A ve B olduğunu kaydeden Dr. Yılmaz, “Hemofili A, vücutta pıhtılaşmayı sağlayan faktör 8'in eksikliğiyle, hemofili B ise faktör 9'un eksikliğiyle ortaya çıkar. Bu faktörler eksik olduğunda, hastanın kanı normalde olduğu gibi pıhtılaşamaz. Bu da küçük bir çarpma sonrası bile uzun süren kanamalara veya iç kanamalara neden olabilir" diye konuştu.

'TANI ERKEN KONULURSA YAŞAM KOLAYLAŞIR'

Tanının sadece belirtilere bakılarak değil, laboratuvar testleriyle de konduğunu vurgulayan Dr. Yılmaz, “Ailede hemofili geçmişi varsa ve bebek doğduktan kısa süre içinde kanamalar görülüyorsa - örneğin kordon kesimi sonrası uzun süren kanama veya sünnet sonrası aşırı kanama gibi - bu durum ciddiyetle ele alınmalı" ifadelerini kullandı.

'HEMOFİLİ TANISI SADECE TIBBİ DEĞİL, YAŞAMI ETKİLEYEN BİR DURUMDUR'

Dr. Sevinç Yılmaz, hemofilinin sadece fiziksel bir sağlık sorunu olmadığını, çocuğun eğitim hayatını, sosyal ilişkilerini, hatta oyun oynama şeklini bile etkileyebileceğini belirterek "Bu yüzden sadece çocuğun değil, ailenin de doğru bilgilendirilmesinin çok önemlidir. Eğitim, psikolojik destek ve güvenli bir yaşam ortamı sağlandığında, çocuklar çok daha sağlıklı bir şekilde gelişimlerini sürdürebilirler" dedi.

TEDAVİ ARTIK SADECE 'KANAMA SONRASI MÜDAHALE' DEĞİL

Eskiden hemofili hastalarının sadece kanama yaşandığında tedavi edildiğini, bugünse koruyucu tedavilerin ön planda olduğunu belirten Dr. Yılmaz, “Profilaksi adını verdiğimiz bu yöntemle, hastalara düzenli aralıklarla pıhtılaşma faktörleri veriliyor. Bu sayede kanamalar henüz oluşmadan önlenebiliyor" diye konuştu. Dr. Yılmaz, ayrıca yeni geliştirilen uzun etkili ilaçlar ve gen tedavisi çalışmalarının da gelecek için umut verici olduğunu söyledi.

'SPOR YASAK DEĞİL, KONTROLLÜ ŞEKİLDE ÖNERİYORUZ'

Toplumda yanlış bilinen bir başka konunun da sporla ilgili olduğunu ifade eden Dr. Yılmaz, “Hemofili hastalarının kaslarını ve eklemlerini güçlendirmesi önemli. Yüzme gibi temas gerektirmeyen sporlar özellikle tavsiye ediliyor. Sadece darbe alma riski yüksek sporlardan uzak durmaları gerekiyor" diye konuştu.

'FARKINDALIK SADECE BİR GÜNLE SINIRLI OLMAMALI'

Toplumda hemofili hakkında daha fazla bilgi ve bilinç olması gerektiğini vurgulayan Dr. Sevinç Yılmaz, “Hemofili, erken tanı ve düzenli tedaviyle yönetilebilen bir hastalık. Bu nedenle 17 Nisan'ı yalnızca bir anma günü değil, toplumu bilgilendirmek için bir fırsat olarak görmeliyiz" dedi.